20 Mart 2015 Cuma

Güneş bile aya tutulmuş, biz insanlar pek çok fani şeye tutulmuşuz çok mu!



Mesela; hırslarımıza, paraya; kimimiz aşka, kimimiz hastalığa; bazılarımız lükse, giyim kuşama; pek çoğumuz markalara... Ah tabi unutmamak lazım, elimiz ayağımız olan teknolojiye, bilgisayarlara, cep telefonlarımıza ve büyük çoğunlukla da egomuza kesinlikle tutulmuş durumdayız.

Ne demek istiyorum? Açıklayayım hemen: aslında çok yalnızsın örneğin ya da sakin bir hayatın var. Ama tutulduğun teknoloji sayesinde öyle bir hayat yaşıyor gibi görünüyorsun ki herkes senin çok gezdiğini, eğlenceden öldüğünü düşünüyor. Giydiğin marka şeyler "ne kadar" zengin olduğunu vurgularken içindeki gerçek seni, aynı ayın güneşi kapattığı gibi kapatıyor.

Geçen gün oturdum, gözlerimi düşündüm ve bu gözlerle fark ettiğim insan tutulmalarını... Çıplak gözle bakmayın derler ya; gözlük takmaya hiç ihtiyaç duymamışım, iyi halt etmişim. Böylece gözlerim yana yana fark ettim, tabi baştaki körlük sürecini saymazsak. Halbuki alaydım bi tane kaynak maskesi, sonuna kadar görürdüm görmem gerekenleri ilk seferde.

Şanslıyım ki o safhayı bir şekilde kör olmadan atlattım.

Artık baktığım insanlarda iki şey görüyorum: Bir: aslında olduklarını; iki: Tutulmalarını. Ve bu benim hiiiç umrumda değil. Bunu yazabilmek için neredeyse kör olmam gerekiyormuş. Olsun.

Bu yazının da ana fikri her evde bir kaynak maskesi olmalı olsun.

KK





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder