![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7AAvfhp5s68sqLTUIxBKXUyhZbovNd_gMWNFMP50zFIgTVj-MOE7YLrzHHQCgDGmR9RAn1TkhpbpvZHCydRubUZr_J315xhOR7qgTmw9qgObQDmH6Y1QPWxKbImUAInucApL42XYPzmz9/s1600/e1da1fd75900e3f018e1077fff138eba.jpg)
Hatırlamaya bu kadar erken ihtiyacım olacağını hiç düşünmemiştim! Bir tane yazı yazdım ya, artık bir sonraki kısmet diyordum içimden.
Bazı şeyler değişebiliyor hayatta, fazla takılmamak lazım. Ama yine de takıldığım bir şey var. Öpülünce geçer mi gerçekten? Peki bu öpülme hangi anlamda bir öpülme? Ya biri mecazi olarak öpse öpülse, o zaman da geçiyor mu? öhömm konuyu dağıtmayalım. Geçmez büyük ihtimal çünkü.
Asıl hata yalnızlığın öpülünce geçeceğine inanılmasıdır. Bu beklenti ile ihtiyaç duyup dudaklarınızı uzattığınız herkes sizi aslında sizin beklediğiniz şekilde değil, tam olarak mecazi anlamında öper çünkü. Hani şu Redd' in şarkısı var ya "Öperler"; aynen öyle. (Burada bu şarkıyı açıp dinliyoruz https://www.youtube.com/watch?v=uPEaixSedkw )
E ne yapacağız peki? Valla bana sorarsanız erken davranıp onlar sizi öpmeden siz onları öpün. Ancak o zaman üstünlük sizde olur, kafanız rahat eder. Yalnızlığı ne yapacağız derseniz, ona diyecek bir şeyim yok, zira o hep sizinle. Yalnızlığınız ile savaşmayın, öpüşün. Başkası ile öpüşeceğinize yalnızlığınızla öpüşün yoksa "bu kafayla sizi Beyoğlunda öperler"... Benden söylemesi.
KK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder